Bilgi, Aklın ve Kalbin Divanı – 2025’in Karanlığında
- Düşler Sahnesi
- 27 Tem
- 2 dakikada okunur
Konu: İnsan Kötüleşiyor mu? Savaşlar, Sessizlik ve Suç Ortaklığı
Dünya bir kez daha karanlığa büründü. Gazze’de çocuklar gömülmeden unutuluyor. Ukrayna’da gökyüzü demirle kaplı. Sudan’da bir annenin çığlığı, teknolojinin gürültüsüne yeniliyor. Tüm bunlar olurken divan toplandı.
Victor Hugo:
“Bir çocuk ağlıyorsa ve biz sustuysak, artık edebiyatın da, hukukun da, ahlakın da anlamı kalmamıştır. Sessizlik, kötülüğün en kibar suç ortağıdır.”
Freud:
“Kötülük dışarıdan gelmez. Her savaş, her vahşet, bastırılmış bir kolektif saldırganlığın dışavurumudur. Ve bugün uygarlık, kendi bilinçdışında boğuluyor.”
Sokrates:
“Ben Atina’da bile sustum bazen. Ama şimdi anlıyorum, susmak bazen işlenmiş bir suçtur. Bugünün filozofu soru sormaktan korkuyor. Korkan bilge değil, seyircidir.”
Athena:
“Barış, artık sadece bir sembol. Çünkü insanlar barışı konuşmak yerine, barış görüntüsünde silah üretiyor. Bilgelik bunu görmeli ve konuşmalı. Söz susarsa, silah konuşur.”
İştar:
“Ben savaşı bilirim. Ama şimdi gördüğüm şey savaş değil, vahşettir. Savaşın bile bir onuru olurdu. Bugün o onur bile katlediliyor. Bu insanlık değil; bu insanlığın yırtılmış suretidir.”
Ömer Hayyam:
“Bugün içmek bile utanç verici. Çünkü içtiğimiz şarap, bir çocuğun kanıyla seyreltilmiş gibidir. Umut bir zamanlar gökyüzünde parıldardı; şimdi insanlığın vicdanında bile yeri yok.”
Spartaküs:
“Köleler artık zincirle değil, ekranla bağlanıyor. Savaşlara değil, reklam kuşaklarına esir olmuşuz. Hakikat için yürümeyen toplumlar, gün gelir kendi suskunluklarında boğulur.”
Şef Tokahe:
“Toprak bile ağlıyor. Ağaçlar ölüyor, nehirler susuyor. İnsan yalnızca insana değil, yaşama da savaş açtı. Bu savaşın galibi olmayacak.”
Sancho Panza:
“Efendim hep rüzgârla savaşırdı. Ben gülüp geçerdim. Ama şimdi görüyorum ki gerçek devler varmış. Ve biz onlara hizmet ediyoruz, sadece farkında değiliz.”
Don Kişot:
“Bana deli dediler, çünkü hayal kuruyordum. Ama bu dünyada akıllı olmak ne işe yarıyor? Akıllılar susarken, deliler hâlâ direniyor.”
Kali:
“Yıkım yakındır. Çünkü insan kendi varlığını zehirledi. Ama unutmayın, yıkım arınmadır. Toprak bir gün bu kötülüğü kusacaktır.”
Anahit:
“Rahim suskun. Anne olmak artık korku demek. Doğurmak, bir çocuğu dünyaya feda etmek gibi. Oysa hayat kutsaldı... Ne ara unuttuk?”
Ve masada sessizlik...Sözler bitince, bakışlar konuştu. Herkes aynı şeyi hissediyordu: Dünya yanıyor. İnsanlık tükeniyor. Ama birileri hâlâ yazıyor, konuşuyor, direniyor. İşte bu masa, o bir avuç sesin yankısıdır.
Yorumlar