Don Kişot’un Gözünden: Bürokrasinin Rüzgârına Karşı Savaşmak
- Düşler Sahnesi
- 26 Nis
- 2 dakikada okunur
La Mancha’nın Hayaleti Don Kişot
Ey dostlarım! Ben yel değirmenlerine saldırdım çünkü onları dev sandım. Ama ne devlerdi onlar! Kimi zaman bir devlet dairesinin kapısında, kimi zaman bir memurun masasının arkasında, kimi zaman da bir “dilekçe uygun değil” cümlesinde yeniden karşıma çıkıyorlar.
Bugünün savaş alanı artık açık ovalar değil. Savaşlar artık belgelerle, formlarla, şifrelerle yapılıyor. Ve silahlar kılıç değil; mühürler, e-imzalar ve sonsuz bekleyişler…
Benim gibi bir şövalye için adaletin yolu kılıçtan geçerdi. Ama siz, vatandaşlar için adaletin yolu artık “önce şu belgeyi getir” demekle başlıyor. Formlar arasında kaybolan hakikat, koridorlarda yankılanan seslerin arasında unutuluyor.
Ve bu bürokrasi dediğiniz canavar, öyle sinsice büyüyor ki…
Bir vatandaş derdini anlatmaya çalışır, memur gözlüklerinin ardından prosedürü okur. Duygu yok, niyet yok, sadece yönetmelik var.
Bir hasta rapor alacak, bin belge isterler.
Bir anne çocuğuna doğum parası alacak, 3 kurumdan onay gerekir.
Bir öğrenci burs başvurusu yapar, kimlikten fazla belge istenir.
İşte ben buna bürokratik yel değirmeni diyorum. Dönüyor ama hiçbir yere varmıyor.
Bu sistemin en büyük zararı ne biliyor musunuz?
İnsan onurunu incitmesi.
Bir insan derdini anlatamıyorsa, o sistem değil, zulümdür.
Bir insan ihtiyaç duyduğu yardımı almak için utandırılıyorsa, o yardım değil, alaydır.
Sanço Panço bazen bana, “Efendim, belki bu düzen böyledir” derdi. Ama ben her zaman şöyle cevap verirdim:
“Düzen yanlışsa, düzene savaş açılır!”
Ben adaletin gecikmesini zulüm sayanlardanım. Sizse bugün adaleti beklemeye o kadar alıştınız ki, geç gelmesi bile “normal” sayılıyor. Ama ben diyorum ki:
Adalet, insana saygıdır. Bürokrasi, onun hizmetçisi olmalı; efendisi değil.
Kimi zaman deli dediler bana. Ama bir insanın hakkı için haykırması delilikse, bırakın, deliliğin şerefini taşıyayım.
Ve sen ey bu yazıyı okuyan yürekli insan…
Unutma ki, bürokrasiye karşı en büyük savaşın; ses çıkarmaktır.
Sor, sorgula, talep et… Ve asla unutma:
İnsan, sistemin dişlisi olmak için değil, sistemin vicdanı olmak için yaratılmıştır.
Comments