top of page

Ekonomik Krizlerin Psikolojisi: Davranışsal Finansın Derinliklerinde

Güncelleme tarihi: 28 Mar


 

 

Ekonomik krizler yalnızca cebimizi değil, ruhumuzu da etkiler. Para, insan hayatında yalnızca bir değişim aracı değil; aynı zamanda güvende hissetmenin, özgür olmanın, hatta bazen kendini değerli hissetmenin temsilidir. Bu yüzden kriz dönemleri sadece bütçeleri değil, bireylerin ruhsal bütünlüğünü de sarsar.

 

Davranışsal finans bize şunu öğretir: İnsanlar ekonomik kararlarını her zaman rasyonel verilerle değil, duygularıyla, inançlarıyla, hatta korkularıyla verirler. Örneğin, enflasyon yükseldiğinde birçok insan “fiyatlar daha da artacak” korkusuyla ihtiyacından fazla alışveriş yapar. Bu da enflasyonu besleyen psikolojik bir döngü yaratır.

 

2024’ten itibaren küresel ölçekte yaşanan belirsizlikler, Türkiye gibi kırılgan ekonomilerde hem tüketici güvenini hem de yatırım psikolojisini derinden sarstı. İnsanlar sadece fiyatlardan değil, istikrarsızlıktan korkar. Çünkü güvenin olmadığı bir yerde birey ya frene basar ya da panik fren yapar.

 

Bu da bizi iki temel psikolojik eğilime götürür:

 1. Kayıptan kaçınma davranışı: İnsanlar, aynı miktarda kazanç elde etmektense, aynı miktarda kaybı yaşamamayı daha fazla önemser.

 2. Sürü psikolojisi: Bir kişi dolar alır, ikincisi onu taklit eder, üçüncüsü ise “herkes alıyor” diye dolar alır. Sonunda döviz kurları ekonomik gerçeklikten kopar.

 

Erken çocuklukta yaşanan yoksunluklar ya da aileden aktarılan ‘kıtlık’ zihniyeti de insanın finansal kararlarını etkiler. Özellikle kriz zamanlarında bu içsel inançlar yeniden yüzeye çıkar. Bu yüzden kriz dönemleri aynı zamanda psikoterapötik olarak da değerlendirilmelidir.

 

Benim önerim şu:

Makro politikalar kadar mikro psikolojilere de odaklanmalıyız. Ekonomik krizlerin çözümünde sadece faiz oranlarına, merkez bankası kararlarına ya da mali disiplinde istikrara değil, bireyin algı yönetimine, duygusal düzenlemesine ve finansal farkındalığına da yatırım yapılmalı.

 

Son olarak şunu unutmamak gerekir:

Bir toplumun ekonomik sağlığı, onun psikolojik sağlığıyla doğrudan bağlantılıdır. Çünkü parasını yönetemeyen değil, duygusunu yönetemeyen toplumlar krizden en çok etkilenir.

Erhan Erdemir

Yorumlar


bottom of page