Haftalık Ekonomi ve Siyaset Değerlendirmesi
- Erhan Erdemir
- 9 Mar
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 14 Mar
Borsa İstanbul Haftayı Nasıl Kapattı?
Borsa İstanbul (BIST) bu hafta dalgalı bir seyir izledi. Hafta başında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) 250 baz puanlık faiz indirimi kararı, piyasaları etkiledi. Bu kararın ardından BIST 100 endeksi, ilk etapta yükseliş gösterse de, hafta ortasında gelen kâr realizasyonları ve global piyasalardaki belirsizlikler nedeniyle kazançlarını geri verdi.
Sektörel bazda bakıldığında, bankacılık hisseleri faiz indirimi kararından olumlu etkilenirken, sanayi ve teknoloji sektörlerinde karışık bir performans gözlemlendi. Yatırımcılar, önümüzdeki dönemde enflasyon verileri ve TCMB’nin olası politikalarını yakından takip edecek.
Kuzey Amerika ve Çin’deki Gelişmeler
ABD: ABD ekonomisi, istihdam verilerindeki artış ve enflasyonun kontrol altına alınmasıyla birlikte olumlu sinyaller veriyor. Ancak, Başkan Trump’ın yeniden seçilmesinin ardından uygulamaya koyduğu korumacı ticaret politikaları, küresel ticaret dengelerini etkileyebilir. Bu durum, özellikle gelişmekte olan ülkeler için hem fırsatlar hem de riskler barındırıyor.
Meksika: Meksika, ABD ile olan ticaret ilişkilerini yeniden gözden geçiriyor. Yeni NAFTA anlaşmasının revize edilmesi gündemde. Ayrıca, Meksika hükümeti, iç piyasayı canlandırmak için çeşitli teşvik paketleri açıklamayı planlıyor.
Kanada: Kanada ekonomisi, enerji fiyatlarındaki dalgalanmalara rağmen istikrarlı bir büyüme sergiliyor. Kanada Merkez Bankası, faiz oranlarını sabit tutma kararı aldı ve enflasyon hedeflerine ulaşmada kararlı bir duruş sergiliyor.
Çin: Çin, teknoloji ve yapay zeka alanındaki yatırımlarını artırarak küresel rekabette öne çıkmayı hedefliyor. Ayrıca, “Kuşak ve Yol” projesi kapsamında yeni ticaret yolları oluşturma çabaları devam ediyor. Ancak, iç piyasada borç seviyelerinin artması ve emlak sektöründeki balon riski, ekonomi yönetimini zorluyor.
Ekrem İmamoğlu’nun Adaylık Startı: Muhalefet Cephesinde Yeni Bir Dönem
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 2028 Cumhurbaşkanlığı seçimleri için adaylık startını verdi. Bu hamle, muhalefet cephesinde heyecan yaratırken, aynı zamanda yeni stratejilerin belirlenmesini de gündeme getirdi.
İmamoğlu’nun adaylığı, CHP içinde genç ve dinamik bir liderlik arayışının göstergesi olarak yorumlanıyor. Özellikle, 2019 ve 2024 İstanbul seçimlerindeki başarısı, onu ulusal düzeyde tanınan bir figür haline getirdi. Ancak, muhalefetin ortak bir aday etrafında birleşip birleşemeyeceği ve İmamoğlu’nun diğer muhalefet partileriyle nasıl bir ilişki kuracağı merak konusu.
Bu süreçte, İmamoğlu’nun kapsayıcı bir dil kullanması ve farklı kesimlerle diyalog kurması, muhalefetin başarısı için kritik öneme sahip olacak. Ayrıca, iktidarın olası hamlelerine karşı da hazırlıklı olunması gerekiyor.
Günün Sözü: Niccolò Machiavelli
“Hükümdar, halkının sevgisini kazanmalıdır; çünkü sevgi, korkudan daha güçlü bir bağdır.”
Machiavelli’nin bu sözü, liderlerin halkıyla kurduğu ilişkinin önemini vurguluyor. Günümüzde de liderlerin, halkın sevgisini ve güvenini kazanması, uzun vadeli başarı için esastır.
Erhan ERDEMİR
Comentários