top of page

Hayyam’ın Aynasından Dünyaya Bakmak


 

Kalemin ucunda direniş, düşüncenin içinde özgürlük varsa; Hayyam hâlâ aramızda yaşıyor demektir.

 

Bazı melodiler, sadece kulağa değil; ruha dokunur. Bazı sözlerse zamanı aşar, çağları delip geçer. Yakın zamanda bir metro istasyonunda yankılanan “Hayyam” adlı şarkı da işte böyle bir tesir bıraktı bende. Bir sanatçının sesinde yankılanan bu parça, sadece bir şarkı değil; toplumsal uyanışın, bireysel isyanın ve entelektüel başkaldırının notalara dökülmüş halidir.

 

“Hiçbir şeyi bilmiyorlar, bilmek istemiyorlar

Hiçbir şeyi görmüyorlar, görmek istemiyorlar”

 

Bu dizelerle başlayan şarkı, bana bir ismi anımsattı: Ömer Hayyam.

 

Hayyam Kimdi, Neye Karşıydı?

 

Hayyam, 11. yüzyılda yaşamış bir matematikçi, astronom, şair ve filozof. Ama ondan daha fazlasıydı: O, çağının ötesinde bir özgür düşünce neferiydi. Hayyam’ın yaşadığı coğrafyada din, iktidar ve cehalet üçgeni arasında sıkışan halklar vardı. O ise bu karanlığa karşı, yıldızlardan ışık toplayarak yürüdü. Rubailerinde görünen derin hüzün, aslında bilge bir adamın insanlığa olan kırgınlığıydı.

 

“Şu cahillere bak, dünyanın sahibi onlar

Şu cahillere bak, dünyanın hakimi onlar”

 

Hayyam, bu satırlarla aslında bugünü de anlatıyor. Değişen sadece tarihler, coğrafyalar ve yüzler. Ama sorun aynı: Görmek istemeyenlerin, yönetmek istemesi. Bilmek istemeyenlerin, konuşması. Susturulanlar hep bilenler, hor görülenler hep düşünenler.

 

Hayyam’ın Sesi Bugüne Neden Yansıyor?

 

Çünkü biz hâlâ aynı çarkın içindeyiz. Okumadan konuşan, dinlemeden yargılayan bir topluluğun ortasında yaşamaya çalışıyoruz. Düşünmek cesaret işi oldu. Sorgulamak, isyanla özdeşleşti. Hâlbuki Hayyam’ın mesajı çok netti: Gerçeğe ulaşmak için korkmadan sormak gerekir.

 

Bir Metroda Duyulan Direniş

 

Şarkıyı ilk kez metroda duydum. İnsanlar birer makine gibi yorgun, başları eğik, kulaklıkları takılıydı. Ama o an, şarkı duyulmaya başlandı. Hayyam konuşmaya başladı. Kalpler biraz daha hızlı attı belki, zihinler bir an durup düşündü. Bir sanatçı, sadece bir şarkı söylemedi o gün; bize bir aynayı tuttu. “Bak” dedi, “neye dönüştünüz? Ne için sustunuz?”

 

“Onlardan değilsen eğer, sana zalim derler

Onlara aldırma Hayyam!”

 

İşte bu sözler, sadece Hayyam’a değil, hepimize. Çünkü bugün Hayyam olmak, sadece tarih okumakla değil; cesur olmakla, susmamakla, yüzünü ışığa dönmekle mümkün.

 

Son Söz: Hayyam’ın Dostu Olmak

 

Evet, bu dünya yine cahillerin elinde. Bilgi susturulmuş, düşünce zincire vurulmuş. Ama Hayyam’ın bir sözü vardı ya:

“Suskunluk, bazen isyanın en güçlü hâlidir.”

Ama bazen de konuşmak gerekir, direnmek gerekir, dost olmak gerekir.

 

Ey Hayyam!

Seninle aynı göğe bakıyoruz,

Aynı soruları soruyoruz:

“Gerçek nedir, kim anlatır, kim duyar?”

 

Ve artık yalnız değilsin.

Çünkü bu çağın da Hayyam’ları var.

Metroda, sokakta, kitaplarda, gönüllerde…

 

 


Yorumlar


bottom of page