Çiçero’nun Kaleminden: Türkiye Cumhuriyeti Üzerine Bir Yorum

Ben, Marcus Tullius Cicero, bir hukukçu, devlet adamı ve filozof olarak, adaletin ve özgür halkın sesini her çağda aradım. Roma Cumhuriyeti’nin çöküşüne tanıklık etmiş biri olarak, halkın iradesiyle kurulan her cumhuriyetin kalbinde, hukukun üstünlüğü, erdemli yöneticiler ve düşünce özgürlüğü olması gerektiğini savundum. Bugün gözlerimi Türkiye Cumhuriyeti’ne çevirdiğimde, tarihin derinlerinden yükselen tanıdık sesleri duyar gibiyim.

Türkiye, halkının çabasıyla küllerinden doğmuş genç bir cumhuriyet. Ancak ne yazık ki, cumhuriyetin kurucu ruhu olan akıl, erdem, şeffaflık ve halk yararına siyaset ilkelerinden zaman zaman uzaklaştığını görmekteyim. Devletin temel direği olan adaletin, belli çıkar çevrelerinin hizmetine sunulması; yasaların halkı korumak yerine, halkı bastırmak için kullanılması, bir hukukçu olarak yüreğimi sızlatmaktadır.

Roma’da biz cumhuriyetin çöküşünü, popülist liderlerin halkın duygularını kullanarak gücü tek elde toplamasıyla yaşadık. Bugün Türkiye’de de benzer biçimde, halkın öfkesini yöneten ama ona umut vermeyen yöneticiler görüyorum. Kalıcı çözümler yerine günü kurtaran söylemler; yapısal reformlar yerine medya önünde verilen gösteriler; ve en önemlisi, özgür tartışma yerine korkuyla örülen bir sessizlik hakim.

Benim için özgürlük, yalnızca zincirsiz olmak değil, doğruyu söyleyebilme ve düşünebilme cesaretidir. Türkiye’de fikir beyan edenlerin, sanatçılarının, bilim insanlarının ve gençlerinin susturulması, beni Roma’nın çöküş günlerine götürüyor. O günlerde biz, korkunun sarmaladığı bir toplumu ikna edemedik; çünkü insanlar, doğruyu duymaktan değil, yalnız kalmaktan korkuyordu.

Ancak bu ülkenin gençliğinde gördüğüm enerji ve öğrenme arzusu, bana yeni bir umut veriyor. Zira ben hep şunu söyledim: “Bir ulusun geleceği, gençlerinin ahlaki duruşunda gizlidir.” Türkiye’nin gençleri, ne pahasına olursa olsun adaleti ve düşünce özgürlüğünü savunmalıdır. Çünkü adalet susarsa, cumhuriyet sağır olur.

Ey Türkiye! Eğer güçlü bir cumhuriyet olmak istiyorsan, halkın sesini duy, adaleti ayağa kaldır ve bilime sarıl. Çünkü hakikat ne kadar bastırılırsa bastırılsın, bir gün tekrar yükselir. Tıpkı doğan güneş gibi.

Ben Cicero, her çağda, özgür bir yurttaşın vicdanından konuşurum. Umarım sözlerim yankı bulur, zira tarihin kulağı büyüktür, unutmamıştır.